29 Mayıs 2014 Perşembe

KANSER TEDAVİSİNDE DOĞURGANLIK NASIL KORUNUYOR?

kanser-uremeKANSER TEDAVİSİNDE DOĞURGANLIK NASIL KORUNUYOR?
ERKEN EVREDE TANI KONMUŞ KANSER HASTALARI İLE GEÇ EVREDE TEŞHİS EDİLEN ANCAK KÜR ŞANSI YÜKSEK KANSER HASTALARINDA YUMURTA VEYA TESTİS DOKUSU, HÜCRESİ YA DA EMBRİYO DONDURULUYOR. BÖYLECE HASTALARA SAĞLIKLARINA KAVUŞTUKTAN SONRA COCUK SAHİBİ OLMA SANSI TANINIYOR.
Günümüzde erken tam ve etkin tedavi olanakları sayesinde kanser tanısı alan kişiler hastalığı atlatıp, hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebiliyor. Ancak doğurganlığın henüz başlamadığı ya da devam ettiği dönemde tedavi alan hastalar sağlıklarına kavuştuktan sonra çocuk sahibi olmak istediklerinde tedavinin yan etkisi olarak bu şansı kaybettiklerini öğrenebiliyorlar. Bu nedenle henüz aile planlamasını tamamlamamış hastalarda doğurganlığın korunması için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Kanser tedavisinde doğurganlığın korunabileceği konusunda, kanser tedavisini yürüten hekimlerin de yeterince bilgi sahibi olması gerekiyor: “Kanser tanısı konulduktan sonra hem hastanın hem de doktorun en hızlı şekilde kanser tedavisine başlaması gerekiyor. Bu aşamada kimsenin aklıma o hastanın iyileşeceği, ilerleyen yıllarda çocuk sahibi olmak isteyeceği gelmiyor. Oysa bu kişiler sağlıklarına kavuştuktan sonra pişmanlık yaşayabiliyor.” Geçmişte kanser tedavilerinde düşük doz kemoterapi kullanıldığını, bugün ise imkanlar çerçevesinde çok yüksek doz kemoterapi ile daha fazla iyileşme oranı sağlanabildiğini ancak bu ilaçların bölünme özellikleri olduğu için kanserli olmayan hücreleri de öldürdüğünü bilinmektedir. Bir diğer gruptaki ilaçlar da bölünmeyen hücrelere saldırıyor, yumurtalıkta, kanda, beyinde bulduğu her hücreyi öldürüyor. Başka organlarda hasarlı hücreler kendini sonradan tamir edebiliyor ancak yumurtalıkta böyle bir kapasite ne yazık ki bulunmuyor. Aynı durum çocuk yaşta tedavi gören erkeklerin testis dokularının harap olmasına ve sperm verecek kaynakların körelmesine neden oluyor. Tüm bu nedenlerle kanser tedavisine başlamadan hemen önce doğurganlığın korunması için çeşitli yöntemler uygulanıyor.
ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİ
KIZ ÇOCUK
Bir kız çocuğunun adet dönemi başlamadıysa yumurtlaması da başlamıyor ve kanser tedavisi öncesinde ilaç verilse dahi yumurta üretmesi mümkün olmuyor. Böyle bir durumda çarenin yumurtalık dokusunu dondurmaktır. “Genel anestezi altında laparoskopik cerrahi ile yaklaşık bir saat içinde kız çocuğunun yumurtalıklarına erişerek, küçücük yumurtalıklardan birini veya yarısını çıkartıp küçük şeritler halinde dondurulur, ilerleyen yıllarda eğer doğal yolla hamilelik gerçekleşmiyorsa ve bu dokulara ihtiyaç duyuluyorsa, dokular orijinal yerine ya da erişimi kolay olan bir organ olduğu için ön kolun içine yamalanabilir. Bir süre sonra hastanın yumurtalığı konulduğu yerde çalışmaya başlıyor. Eğer orijinal yerine konulduysa hasta normal yoldan da bebek sahibi olabiliyor. Başka bir bölgeye konulduysa bu yamanın fonksiyonları 2-2,5 yıl devam ediyor. Yumurtlama döneminde bu bölgede sivilce gibi kabarıklık oluşuyor. Bir yamanın fonksiyonu bittikçe dondurulanlardan biri daha çözdürülüp aynı yere yama yapılıyor. Hormonları çalışan hastanın bu işlem devam ettiği sürece menopoz şikayeti olmuyor. Ancak bebek yapabilmek için o yamadaki yumurtanın alınıp dışarıda döllenmesi yani tüp bebek yapılması gerekiyor.”
ERKEK ÇOCUK
“Bir testis dokusunun ilerleyen yıllarda tekrar testise konulup sperm üretmesi henüz sağlanamadı.” Eğer yapılacak bir şey yoksa testis dokusunu yine laparoskopik yöntemle çıkararak bankaya koyup, ilerleyen yıllarda bilimin getireceklerini beklemek mümkündür. Kız ve erkek çocuklarda bu işlemler toplam bir gün sürüyor ve kanser tedavisini geciktirmiyor.
ERGENLİK DÖNEMİ KANSERLERİ
KIZ ÇOCUK
Yumurtlama dönemine girmiş ve adet görmeye başlamış çocuklarda kanser tedavisi öncesinde yumurtalık dokusu veya yumurta dondurmak mümkündür. Yumurtalık dokusu dondurulduğunda yüz binlerce yumurta dondurulduğunu ve böylece ileride gebelik şansının artırıldığını, yumurta dondurulduğunda ise bir tedavi siklusu boyunca 15-20 yumurta büyütüp dondurulabilecektir. 18 yaşındaki bir kız çocuğunun evli olma ihtimali düşük olduğu için bu çağda yumurta dondurmak için kemoterapi veya radyoterapiden önce bir döngü boyunca, adetle birlikte hastaya ilaç verilmeye başlanır. 10 gün sonra yumurtalar olgunlaşır ve alır. Bu yöntem, kanser tedavisini 12-13 gün kadar geciktirir. Onkoloji uzmanı bu kadar vakit tanıyorsa, yöntem uygulanabilir. Genç hastalarda doku dondurmanın daha avantajlı olduğunu söylemek mümkündür, 30 yaş üstünde yumurta rezervi azalmış olduğu için kestikten sonra, dondurmaya kadar geçen sürede yumurta ölümü olduğunu ve bu nedenle doku yerine yumurta dondurmanın daha avantajlı olduğunu söylenebilir.
Zaman yoksa da çözüm var
Kanser tedavisine başlanmadan önce hiç zamanı olmayan hastalarda veya yumurta büyütmek için verilen hormonların zararlı olabileceği durumlarda, henüz tam olgunlaşmamış yumurtalar alınıp laboratuvarda olgunlaştırılır. Bu amaçla bulundukları sıvılara çeşitli hormonlar ve maddeler eklenir. Yumurtaların elde edilmesi tüp bebekte olduğu gibi iğne ile ya da laparoskopi ile doku dondurulmak üzere çıkarılan yarım yumurtalıkların yüzey bölümünden de olabilir. Olgunlaşan yumurtalar, hasta evliyse eşinin spermi ile döllenerek embriyo şeklinde, evli değilse sadece yumurta olarak dondurulur.
ERKEK ÇOCUK
Ergenlik dönemindeki erkekte işlem çok kolay yapılıyor. Bir sperm örneğinden 100-150 milyon sperm elde ediliyor ve donduruluyor. En kolay işlemin sperm dondurmak olduğunu söylemek mümkündür.
“Spermin içinde çok az su bulunur. Bu hücre donunca çok az tahrip olur. Böylece dondurulan sperm örnekleri defalarca kullanılabilir”
EVLİ ÇİFTLER
KADIN HASTALAR
Evli bir çiftte böyle bir işlem yapılmak istendiğinde tedaviden önce vakit varsa, annenin yumurtası ile babanın spermi dışarıda döllenerek embriyo oluşturulur. Kanser tedavisi tamamlandıktan sonra da anne rahmine yerleştirilir. Bu konuda önemli bir nokta bulunmaktadır “Embriyosu dondurulmuş çiftten biri vefat ederse ya da boşanma olursa bu embriyo kullanılamaz. Sağlık Bakanlığı’nın bilgisi ve kontrolü altında imha edilir.” Kemoterapinin geciktirilemediği, hormonal etkilerin zararlı olduğu durumlarda aynen çocuk hastalarda yapıldığı gibi hastanın yumurtalık dokusu laparoskopik yöntemlerle çıkarılır. Laboratuvar ortamında bu dokunun istenmeyen kısımları ayıklanır ve istenen kısım İnce şeritler halinde bölünür. Bu şeritler rulo haline getirilir, dondurmaya sevk edilir. Kişi çocuk sahibi olmayı arzu ettiği zaman, dondurulan dokulara başvurulur. Böyle bir durumda İkinci seçenek de henüz tam olgunlaşmamış yumurtaların alınıp laboratuvarda olgunlaştınlması olur. Yumurtaların tam olgunlaşmaları İçin bulundukları sıvılara çeşitli hormonlar ve maddeler eklenir. Yumurtaların elde edilmesi tüp bebekte olduğu gibi İğne İle ya da laparoskopi İle çıkarılan yarım yumurtalıkların yüzey bölümünde de olabilir. Yumurtalardan olgunlaşanlar, hasta evliyse eşinin spermi İle döllenerek embriyo şeklinde, evli değilse sadece yumurta olarak dondurulur.
ERKEK HASTALAR
Evli hastalardan alınan sperm hücrelerinin, laboratuvar ortamında eşinden alınan yumurtaları döllemesi sağlanır. Elde edilen embriyolar dondurularak yıllarca saklanabilir.
YUMURTALIK KANSERİ
Bu kanserin doğurganlık konusunda farklı bir özelliği bulunuyor. Yumurtalık kanserinde yumurtalık da cerrahi olarak alındığı için yıllar sonra bebek yapmak için farklı bir uygulama gerekiyor. Kanserli dokunun kanser sıçramamış kısmını dondurup saklamak mümkün oluyor. Ancak yıllar sonra o dokuyu hastaya yeniden nakletmenin kanser gelişimi açısından risk yaratması nedeniyle, dondurulan yumurta dokusu vücut dışında olgunlaştırılıp, dölleniyor. Oluşan embriyo da annenin rahmine yerleştiriliyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder